Açıklama
"Bu doğan güneş var ya Eylül... İşte o bizim için doğmuyor."
Beyza Alkoç'tan yine duygu yüklü, nefes kesici iki roman. Soluksuz okuyacaksınız.
Beyza Alkoç'tan yine duygu yüklü, nefes kesici iki roman. Soluksuz okuyacaksınız.
Türü | : | Set |
Sayfa Sayısı | : | 768 |
Kapak | : | Karton |
Kağıt | : | 2. Hamur |
Basım Yılı | : | 2021 |
Dili | : | Türkçe |
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- Yorumlar (0)
- Tavsiye Et
-
Asansör
'Tüm bunları yaşayacağımı bilerek geçmişe dönsem, o asansöre yine binerim. Hem de koşa koşa binerim… Koşa koşa…” Evlendiğiniz gece başınıza gelebilecek en saçma şey nedir? Aklınızın sınırlarını biraz zorlayın... Şöyle düşünün, balayı için gittiğiniz otelde, o otele sizin gibi gelen diğer bir çiftin damadıyla asansörde kalsanız ne yapardınız? İnanın bana, asansörün kapısı kapanırken var olan hiçbir şey, o kapı tekrar açıldığında eskisi gibi olmayacak. Bu hikâyeyi, gülmekten okuyamayacaksınız… 'Bir aydır seni düşünmeden geçirdiğim bir saniye bile olmadı. Yaptığın her hareketi takip ettirdim. Yaşadığın her şeyden haberdardım. Ben senin 49 kiloya düştüğünü bile biliyorum! Günlerce telefonuna gelen beslenme önerileri mesajları toplu mesaj değildi, onları ben attırdım, sadece sana atıldı. Pembesini bulamadığın o eteği, o mağazaya getirten bendim, her sabah kapına süt bırakılması binanın hizmeti değildi, sadece sana yapıldı, ben yaptırdım. Dışarı her çıktığında dağıtılan çiçekler belediyenin hizmeti değildi, onları ben dağıttırdım. Sana çiçek verebilmek için koskoca bir mahallenin insanlarına her gün çiçekler dağıttırdım. Seni hiçbir yerde işe aldırtmayan da bendim, şirkette açık pozisyon bırakan da, o pozisyona kimseyi aldırtmayan da bendim, çünkü sen gel istedim. Çünkü bana gel istedim. Bana geldiğinde bahanen olsun istedim. Sana bahane vermek istedim…”
(384 sayfa)
Kar Küresi
Seni yanıma, tüm dünyayı karşıma almak istiyorum.
Hava soğuktu, rüzgâr acımasız. Burası bir kar küresiydi, biz de içindeki figürler. Gün
gelecekti, birileri bu kar küresini eline alıp sallayacaktı. Kar yağıyor sanacaktık oysa altüst
olacaktık...
Eylül, kışın en soğuk günlerinden birinde kendisini Abant Gölü'nün yakınlarında ormanlık bir
alanın içine kurulmuş Kar Küresi Psikolojik Destek Merkezinde bulduğunda başına
geleceklerden habersizdi. Buraya yalnızca psikolojik destek almak için geldiğini sanan Eylül
kendisini bambaşka bir sona doğru giderken bulacaktı. Önce Merih'le tanışacak, sonra
Merih'te kendisini bulacaktı. 'Biz buradayız,' diyecekti Merih ona, 've bunlar yaşanıyor.'
Bu hikâye Eylül'ün ve Merih'in altüst olmalarının hikâyesi… Birlikte dibe batmalarının ve
ışıksız kalmalarının hikâyesi... Hiçbir gülümsemesi içten olmayan, gözü hep uzaklarda bir
yerlere dalan, ne olduğunun bilinmezliğinde oradan oraya savrulan, kanatlarını göremediği
için kendisini çirkin sanan tavus kuşlarının hikâyesi. Bu hikâye sizin hikâyeniz, bu satırları siz
yazdınız... Eylül ve Merih'in kış masalının içinde üşümeye hazır mısınız?
Bu doğan güneş var ya Eylül... İşte o bizim için doğmuyor.
Beyza Alkoç'tan yine duygu yüklü, nefes kesici bir roman. Soluksuz okuyacaksınız.
(384 sayfa)
Ürün Yorumları
Benzer Ürünler